MAKALELER

Şirketler İçin Net Zero Yolculuğu

Giriş: Neden Net Sıfır?

Bilim insanları, iklim değişikliğinin en yıkıcı etkilerinden kaçınmak için küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 1.5°C üzerinde sınırlamamız gerektiği konusunda hemfikir. Halihazırda 1.1°C’lik bir artışla karşı karşıyayız ve etkilerini her geçen gün daha şiddetli hissediyoruz. Bu kritik hedefe ulaşmak ve daha yaşanabilir bir geleceği güvence altına almak için zaman hızla daralırken, şirketlerin “net sıfır” hedefini benimsemesi bir seçenek olmaktan çıkıp bir zorunluluk haline gelmiştir.

Net sıfır stratejisi benimsememek, şirketleri ciddi risklerle karşı karşıya bırakırken, bu dönüşümü kucaklayanlar için önemli fırsatlar sunmaktadır.

Net Sıfır Hedefinin Stratejik Önemi

Karbonsuzlaşan küresel bir ekonomide, Bilime Dayalı Hedefler girişimi’nin (SBTi) Kurumsal Net Sıfır Standardı’na uyum sağlamak, artık isteğe bağlı bir çevresel faaliyet değil, modern kurumsal stratejinin pazarlık edilemez bir bileşenidir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) raporları, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlamanın aciliyetini bilimsel bir kesinlikle ortaya koyarken, bu gerçeklik risk yönetimi ve rekabetçi konumlandırma için temel bir stratejik zorunluluk haline gelmiştir. Artan yasal düzenlemeler, yatırımcıların artan baskısı ve pazarın net eylem beklentileri, “her zamanki gibi iş yapma” anlayışının sürdürülebilir olmadığını ve iklim eyleminin kurumsal dayanıklılığın merkezinde yer aldığını göstermektedir.

Bu yeni paradigmada, iklim eylemsizliği önemli ticari riskler barındırmaktadır. Şirketler yasal uyumsuzluk, yatırım kaybı, pazar payında gerileme ve iklim kaynaklı tedarik zinciri istikrarsızlıkları gibi tehditlerle karşı karşıyadır. Ancak bu risklerin karşısında, proaktif iklim eyleminin getirdiği önemli fırsatlar bulunmaktadır. Enerji verimliliği yoluyla maliyetleri düşürmek, inovasyonu teşvik etmek, rekabet avantajı sağlamak ve sürdürülebilirliğe öncelik veren yatırımcıları ve yetenekleri çekmek, bu fırsatlardan sadece birkaçıdır. Etkili bir iklim eylemi, ticari olarak da anlamlıdır.

İşte bu noktada SBTi Kurumsal Net Sıfır Standardı gibi standartlaştırılmış ve bilime dayalı bir çerçeve devreye girer. Bu standart, şirketlerin iklim hedeflerini belirsizlikten arındırarak Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu hale getirmeleri için güvenilir bir yol haritası sunar. Bu rapor, söz konusu standarda uyum sağlamanın aşamalarını detaylandırarak, şirketlerin bu karmaşık risk ve fırsat ortamında nasıl başarılı bir şekilde yol alabileceklerini stratejik bir bakış açısıyla ele alacaktır.

Temel Riskler

  • Uyumsuzluk Riski:Hükümetler iklimle ilgili yasal düzenlemeleri sıkılaştırırken, net sıfır stratejisi olmayan şirketler yasalara uyum sağlayamama ve cezai yaptırımlarla karşılaşma riski taşır.
  • Yatırım Kaybı:Yatırımcılar, iklim risklerini yönetmeyen şirketlerden uzaklaşmakta ve sermayelerini sürdürülebilir iş modellerine yönlendirmektedir. Bu durum, yatırım çekme ve finansman bulma konularında ciddi zorluklar yaratabilir.
  • Tedarik Zinciri İstikrarsızlığı:İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olayları, kaynak kıtlığı ve lojistik aksamalar, hazırlıksız şirketlerin tedarik zincirlerinde ciddi ve maliyetli kesintilere yol açabilir.

Temel Fırsatlar

  • Maliyet Azaltma ve Verimlilik:Enerji verimliliği önlemleri, yenilenebilir enerjiye geçiş ve kaynak kullanımının optimize edilmesi, operasyonel maliyetlerde önemli düşüşler sağlar.
  • İnovasyon ve Yeni Pazarlar:Net sıfır hedefi, şirketleri daha sürdürülebilir ürünler, hizmetler ve iş süreçleri geliştirmeye teşvik eder. Bu durum, yeni pazar fırsatları yaratır ve inovasyonu tetikler.
  • Rekabet ve İtibar Avantajı:İklim eylemi konusunda liderlik gösteren şirketler, müşteriler, yatırımcılar ve yetenekli çalışanlar nezdinde itibarlarını güçlendirerek pazarda önemli bir rekabet avantajı elde ederler.

Bu nedenle net sıfır hedefi, sadece bir çevresel sorumluluk değil, aynı zamanda şirketlerin uzun vadeli ticari refahı ve dayanıklılığı için stratejik bir gerekliliktir.

1.      Net Sıfır Nedir? Temel Kavramları ve Bileşenleri

Bilim Temelli Hedefler girişimi (SBTi), kurumsal net sıfır kavramını şu şekilde tanımlamaktadır:

Kapsam 1, 2 ve 3 emisyonlarını, uygun 1.5°C’ye uyumlu yollarda küresel veya sektörel düzeyde net sıfır emisyonlara ulaşmayla tutarlı bir şekilde sıfıra veya bir artık seviyesine indirmek; ve net sıfır hedef yılında kalan artık emisyonları ve sonrasında atmosfere salınan tüm sera gazı emisyonlarını kalıcı olarak nötralize etmek.

— SBTi Kurumsal Net Sıfır Standardı

Bu tanım, net sıfırın iki temel eyleme dayandığını gösterir: (1) Değer zincirindeki emisyonların büyük ölçüde azaltılması ve (2) Azaltılamayan “artık” emisyonların atmosferden kalıcı olarak uzaklaştırılması.

Sıkça birbirine karıştırılan “net sıfır” ve “karbon nötrlüğü” kavramları arasında önemli farklar bulunmaktadır.

Özellik

Net Sıfır

Karbon Nötrlüğü

Ana Odak

Değer zinciri boyunca emisyonların kökten ve bilim temelli azaltılmasıdır. Azaltılamayan çok küçük bir miktar kalır.

Mevcut emisyonların karbon kredileri aracılığıyla dengelenmesidir. Öncelik azaltımda olmak zorunda değildir.

Kullanılan Yöntem

Artık emisyonlar, atmosferden karbonun uzaklaştırılması (örn. ağaçlandırma, karbon yakalama teknolojileri) yoluyla nötralize edilir.

Emisyonlar, karbonun önlenmesini veya azaltılmasını sağlayan projelerden (örn. yenilenebilir enerji projeleri, ormansızlaşmayı önleme) alınan karbon kredileri ile dengelenir.

Karbon nötrlüğü, net sıfıra giden yolda önemli bir geçiş adımı olarak görülse de, nihai hedef olan emisyonların kökten azaltılması gerekliliğinin yerini tutmaz.

Unutulmamalıdır ki, bir net sıfır stratejisinin temel taşı, emisyonların drastik bir şekilde azaltılmasıdır. Dengeleme ve karbon uzaklaştırma mekanizmaları bu sürecin sadece tamamlayıcı bir parçasıdır ve tek başlarına bir çözüm olarak görülemezler.

Net sıfırın ne olduğunu anladıktan sonra, şirketlerin bu hedefe ulaşmak için izlemesi gereken yolun temel unsurlarını inceleyebiliriz.

2.      Net Sıfır Yolculuğunun Dört Temel Unsuru

SBTi’nin kurumsal net sıfır tanımı iki ana temel üzerine kuruludur:

  1. Derin Emisyon Azaltımı:Şirketin değer zinciri boyunca (Kapsam 1, 2 ve 3) sera gazı emisyonlarının, 1.5°C’lik senaryolarla uyumlu bir şekilde, çoğu şirket için en az %90 oranında azaltılarak minimum bir “kalıntı seviyesine” indirilmesi.
  2. Kalıcı Nötralizasyon:Net sıfır hedef yılına ulaşıldığında, azaltım çabalarına rağmen geriye kalan ve önlenemeyen tüm kalıntı emisyonların, atmosferden karbonu kalıcı olarak uzaklaştıran ve depolayan projeler aracılığıyla nötralize edilmesi.

Güvenilir bir net sıfır taahhüdü, birbirinden ayrı adımlardan oluşan bir kontrol listesi değil, bütüncül bir yaklaşımdır. SBTi Kurumsal Net Sıfır Standardı, bu yolculuğun stratejik mimarisini oluşturan dört temel unsur belirlemiştir. Bu unsurlar, sadece birer uyum adımı değil, aynı zamanda geleceğe hazır ve dayanıklı bir iş modelinin temel yapı taşlarıdır. Birlikte, şirketin net sıfıra giden yoldaki operasyonel oyun planını tanımlarlar.

Bu tanım, net sıfır hedefine ulaşmanın dört temel bileşenini içeren bütüncül bir stratejiyi zorunlu kılar:

  1. Yakın Vadeli Bilim Temelli Hedefler (Near-Term SBTs)
  2. Uzun Vadeli Bilim Temelli Hedefler (Long-Term SBTs)
  3. Nötralizasyon (Neutralization)
  4. Değer Zinciri Ötesi Azaltım (Beyond Value Chain Mitigation – BVCM)

2.1. Yakın Vadeli Bilim Temelli Hedefler (Near-Term SBTs)

Bu hedefler, 5 ila 10 yıllık bir zaman dilimini kapsar ve net sıfır yolculuğunun ilk ve en acil adımını oluşturur. Stratejik olarak, 2030 yılına kadar küresel emisyonların yarıya indirilmesi gerektiği bilimsel gerçeğine yanıt verirler. Şirketleri, uzun vadeli hedefleri beklemek yerine derhal harekete geçmeye teşvik ederek, kısa vadede somut ve ölçülebilir emisyon azaltımları gerçekleştirmelerini sağlarlar.

Neden önemli?

  • Acil Eylemi Teşvik Etme:2030 yılına kadar küresel emisyonların yarıya indirilmesi gerektiği düşünüldüğünde, bu hedefler acil ve anlamlı adımlar atılmasını sağlar.
  • Yol Haritası Oluşturma:Uzun vadeli hedefe giden yolda somut, ölçülebilir ve takip edilebilir ara hedefler sunarak süreci yönetilebilir kılar.

2.2. Uzun Vadeli Bilim Temelli Hedefler (Long-Term SBTs)

Bu hedefler, şirketin nihai karbonsuzlaştırma rotasını çizer. En geç 2050 yılına kadar, şirketin tüm değer zinciri emisyonlarını (Kapsam 1, 2 ve 3) net sıfırla uyumlu kalıntı seviyeye (%90 veya daha fazla azaltım) getirmek için gereken toplam azaltım miktarını belirlerler. Bu hedefler, iş modelinin uzun vadeli dönüşümünü yönlendirir ve ekonominin geneliyle uyumlu bir dekarbonizasyon planı oluşturulmasını sağlar.

Neden önemli?

  • Derin Dönüşümü Sağlama:Şirketleri, sadece küçük verimlilik artışları yerine, iş modellerini, operasyonlarını ve teknolojilerini iklim bilimiyle uyumlu olacak şekilde kökten dönüştürmeye yönlendirir.
  • Ekonomi Çapında Uyum:Küresel iklim hedeflerine ulaşmak için gerekli olan geniş çaplı ve uzun vadeli iş planlamasını teşvik ederek tüm ekonominin dönüşümüne katkıda bulunur.

2.3. Nötralizasyon: Kalan Emisyonların Dengelenmesi (Neutralization)

Uzun vadeli hedeflere ulaşıldıktan sonra dahi, bazı emisyonların (örneğin, belirli endüstriyel süreçlerden kaynaklanan) teknolojik veya ekonomik olarak tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmayabilir. Nötralizasyon, geriye kalan bu “kalıntı emisyonları” dengelemek için atmosferden karbonu kalıcı olarak uzaklaştırma ve depolama eylemidir. Bu, genellikle emisyon önlemeye veya azaltmaya odaklanan ve geçiş döneminde kullanılan geleneksel karbon denkleştirme (offsetting) mekanizmalarından temel bir fark teşkil eder; nötralizasyon, net sıfır hedef tarihinde kaçınılmaz emisyonların etkisini atmosferden karbonu kalıcı olarak çekerek ortadan kaldırmayı hedefler.

Neden önemli? 

Bir şirketin tüm emisyonlarını sıfırlaması her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle, iklim üzerindeki nihai etkiyi sıfırlamak için bu adım zorunludur. Ancak unutulmamalıdır ki;

Nötralizasyon, emisyon azaltımının bir alternatifi değil, yalnızca azaltım çabaları tamamlandıktan sonra başvurulan son ve zorunlu bir adımdır.

2.4. Değer Zinciri Ötesi Azaltım (Beyond Value Chain Mitigation – BVCM)

SBTi, şirketlerin kendi bilimsel azaltım hedeflerine ulaşma çabalarına ek olarak, değer zincirleri dışındaki iklim eylemlerine yatırım yapmalarını şiddetle tavsiye etmektedir. BVCM, bir şirketin kendi emisyon azaltım hedeflerinin yerine geçmez; aksine, küresel net sıfır geçişini hızlandırmak için ek bir finansman ve liderlik mekanizmasıdır. Bu yatırımlar, küresel karbon bütçesinin aşılma riskini azaltmaya yardımcı olur ve şirketin iklim liderliği konusundaki kararlılığını gösterir.

Neden önemli? 

Bu eylemler, şirketin kendi emisyonlarını azaltma sorumluluğunun bir ikamesi değildir. Bunun yerine, küresel net sıfır geçişini hızlandırmak için bir liderlik ve ek katkı fırsatı sunar. BVCM, zorunlu bir hedef olmasa da şirketlerin küresel iklim mücadelesine daha geniş bir ölçekte katkıda bulunmaları için şiddetle tavsiye edilen bir eylemdir.

Bu dört bileşen, birbirini tamamlayarak sağlam ve güvenilir bir kurumsal net sıfır stratejisi için bir kontrol ve denge sistemi oluşturur. Yakın vadeli hedefler acil eylemi garanti altına alırken, uzun vadeli hedefler nihai varış noktasını belirler. Nötralizasyon, ortadan kaldırılamayan kalıntı emisyonları ele alırken, BVCM şirketin temel sorumluluklarının ötesinde liderlik göstermesi için bir mekanizma sunar. Sonraki bölümler, bu stratejinin pratikte nasıl hayata geçirileceğini adım adım açıklayacaktır.

3.      Planlama ve Kapsam Belirleme: Sağlam Bir Temel Oluşturmak

Net sıfır yolculuğunun başarısı, doğrudan bu ilk aşamada atılan temelin sağlamlığına bağlıdır: planlama ve kapsam belirleme. Bu aşama, şirketin mevcut iklim etkisinin eksiksiz ve doğrulanabilir bir resmini çekmeyi amaçlar. Doğru bir temel olmadan, hedeflerin bilimselliğini ve ilerlemenin ölçülebilirliğini sağlamak imkansızdır. Bu nedenle, kurumsal sınırların ve emisyon kapsamlarının net bir şekilde tanımlanması, stratejinin üzerine inşa edileceği temeli oluşturur.

3.1 Kurumsal Sınırların ve Kapsamların Tanımlanması

Kurumsal Sınırlar (Organizational Boundary): SBTi kriterlerine (C1) göre, bir şirketin sera gazı envanterinin sınırlarını belirlemek için Sera Gazı (GHG) Protokolü’nde tanımlanan konsolidasyon yaklaşımlarından birini (operasyonel kontrol, finansal kontrol veya öz sermaye payı) seçmesi ve tutarlı bir şekilde uygulaması zorunludur. Bu seçim, hangi operasyonların ve iştiraklerin emisyon envanterine dahil edileceğini netleştirir.

Emisyon Kapsamları (Emission Scopes): GHG Protokolü, bir şirketin iklim etkisini bütüncül olarak anlamak için emisyonları üç farklı kapsama ayırır:

  • Kapsam 1 (Doğrudan Emisyonlar): Şirketin sahip olduğu veya kontrol ettiği kaynaklardan doğrudan salınan emisyonlar (örneğin, fabrika bacaları, şirket araçları).
  • Kapsam 2 (Dolaylı Enerji Emisyonları): Şirketin satın aldığı elektrik, buhar, ısıtma veya soğutmanın üretimi sırasında dolaylı olarak oluşan emisyonlar.
  • Kapsam 3 (Diğer Dolaylı Emisyonlar): Şirketin değer zincirindeki diğer tüm dolaylı emisyonlar. Bu, satın alınan mal ve hizmetlerden, tedarikçi faaliyetlerinden, ürünlerin kullanımından ve bertarafından kaynaklanan emisyonları içerir. Çoğu şirket için en büyük emisyon kaynağı Kapsam 3’tür ve bu nedenle net sıfır stratejisinin merkezinde yer almalıdır.

3.2 Kapsamlı Emisyon Envanterinin Oluşturulması

Net sıfır yolculuğunun başlangıç noktasını, yani “temel yılı” (baseline) belirlemek için kapsamlı bir sera gazı envanteri oluşturulmalıdır.

Standartlara Uygunluk: Şirket, GHG Protokolü Kurumsal Standardı ile uyumlu, doğrulanabilir ve kapsamlı bir sera gazı envanteri oluşturmalıdır. Bu envanter, Kyoto Protokolü’nde belirtilen yedi sera gazının (CO₂, CH₄, N₂O, HFC’ler, PFC’ler, SF₆ ve NF₃) tamamını kapsamalıdır (Kriter C2).

  • Kapsam 1 ve 2 Sınırları: Oluşturulan envanter ve belirlenecek hedefler, şirketin toplam Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarının en az %95’ini kapsamalıdır (Kriter C5). %5’ten daha büyük bir dışlama kabul edilmez.
  • Kapsam 3 Taraması: Kapsam 3 emisyonları için, GHG Protokolü Değer Zinciri (Kapsam 3) Standardı’na göre bir tarama envanteri oluşturulması kritik öneme sahiptir. Bu tarama, şirketin değer zincirindeki en büyük emisyon kaynaklarını (“sıcak noktalar”) belirlemesine olanak tanır ve azaltım çabalarının nereye odaklanması gerektiğini gösterir.

Doğru tanımlanmış kurumsal sınırlar ve titizlikle hesaplanmış bir temel yıl emisyon envanteri, bir sonraki aşama olan hedeflerin belirlenmesi için vazgeçilmez bir ön koşuldur. Bu sağlam temel, şirketin net sıfır taahhüdünün güvenilirliğini ve ölçülebilirliğini garanti altına alır.

4.      Hedef Belirleme ve Ölçüm: Bilime Dayalı Rota Çizmek

Önceki aşamada oluşturulan kapsamlı emisyon envanteri, şirketin net sıfır taahhüdünü somut, eyleme geçirilebilir ve bilimle uyumlu hedeflere dönüştürmek için bir temel sağlar. Bu aşama, stratejinin bel kemiğini oluşturur ve belirlenen hedeflerin SBTi tarafından doğrulanarak uluslararası alanda güvenilirlik kazanmasını sağlar. Süreç, doğru zaman dilimlerinin seçilmesi, kapsama alanlarının belirlenmesi ve iklim bilimiyle uyumlu hırs seviyelerinin benimsenmesini içerir.

4.1 Temel Yıl ve Hedef Yılı Seçimi

Temel Yıl (Base Year): Hedeflere yönelik ilerlemenin tutarlı bir şekilde izlenebilmesi için spesifik bir temel yıl seçilmelidir. SBTi kriterlerine göre, seçilen temel yıl 2015’ten daha erken olamaz (Kriter C16). Bu yıl, şirketin tipik sera gazı profilini temsil etmeli ve verilerin doğrulanabilir olduğu bir dönem olmalıdır.

Hedef Yılı (Target Year): Zaman çerçeveleri, hedeflerin türüne göre farklılık gösterir:

  • Yakın Vadeli Hedefler:Başvuru tarihinden itibaren en az 5, en fazla 10 yıllık bir zaman dilimini kapsamalıdır (Kriter C17). Bu, 2030 yılına kadar acil eylem ihtiyacını karşılar.
  • Uzun Vadeli Hedefler:En geç 2050 yılını hedeflemelidir (Kriter C17). Bu, şirketin nihai net sıfır durumuna ulaşma taahhüdünü yansıtır.

4.2 Yakın Vadeli Bilime Dayalı Hedeflerin (SBTs) Belirlenmesi

Kapsam:

  • Kapsam 1 ve 2:Hedefler, şirketin toplam Kapsam 1 ve 2 emisyonlarının en az %95’ini kapsamalıdır (Kriter C5).
  • Kapsam 3:Eğer Kapsam 3 emisyonları, şirketin toplam emisyonlarının (Kapsam 1+2+3) %40’ından fazlasını oluşturuyorsa, yakın vadeli hedefler bu emisyonların en az %67’sini kapsamalıdır (Kriter C4, C6).

Hırs Seviyesi:

  • Kapsam 1 ve 2:Belirlenen hedefler, küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlayan azaltım patikalarıyla uyumlu olmalıdır (Kriter C19).
  • Kapsam 3:Belirlenen hedefler, en az “2°C’nin oldukça altında” (well-below 2°C) bir azaltım patikasıyla uyumlu olmalıdır (Kriter C22).

4.3 Uzun Vadeli Bilime Dayalı Hedeflerin (SBTs) Belirlenmesi

Kapsam:

  • Kapsam 1 ve 2:Hedefler, şirketin toplam Kapsam 1 ve 2 emisyonlarının en az %95’ini kapsamalıdır (Kriter C5).
  • Kapsam 3:Uzun vadeli hedefler, Kapsam 3 emisyonlarının en az %90’ını kapsamalıdır (Kriter C7). Bu, yakın vadeli hedeflere kıyasla daha geniş bir kapsama alanını zorunlu kılar.

Hırs Seviyesi:

Tüm kapsamlar için belirlenen hedefler, emisyonları 1.5°C’lik bir senaryoyla uyumlu olarak en az %90 oranında azaltacak şekilde belirlenmelidir (Kriter C14, C19, C22). Bu, şirketin ekonominin geneliyle uyumlu bir derin dekarbonizasyon taahhüdünde bulunduğunu gösterir.

4.4 Hedef Formülasyonu ve Doğrulama Süreci

Hedef Formülasyonu: Hedefler, SBTi tarafından sağlanan standart şablonlar kullanılarak açık, net ve ölçülebilir bir şekilde ifade edilmelidir. Standart bir hedef ifadesi örneği şöyledir:

Doğrulama Süreci: Tüm hesaplamalar ve hedef formülasyonları tamamlandıktan sonra, başvuru SBTi Hizmetleri Doğrulama Portalı (SBTi Services Validation Portal) aracılığıyla resmi olarak doğrulanmak üzere sunulmalıdır. SBTi, e-posta yoluyla yapılan başvuruları kabul etmemektedir, bu nedenle sürecin resmi portal üzerinden yürütülmesi esastır.

Bu aşamada belirlenen iddialı ve bilime dayalı hedefler, şirketin net sıfır yolculuğunun temelini oluşturur. Bir sonraki aşama, bu hedeflere ulaşmak için gereken somut azaltım stratejilerinin ve eylemlerinin hayata geçirilmesine odaklanacaktır.

5.      Azaltım ve Dönüşüm: Stratejiyi Eyleme Dökmek

Belirlenen bilimsel hedeflere ulaşmak, kağıt üzerinde kalacak bir taahhütten çok daha fazlasını gerektirir; bu, şirketin operasyonel süreçlerinde, stratejik önceliklerinde ve genel iş modelinde köklü bir dönüşüm anlamına gelir. Bu aşama, net sıfır stratejisini eyleme dökerek soyut hedefleri somut sonuçlara dönüştürme aşamasıdır. Başarı, şirketin mevcut işleyişini sorgulamasını ve geleceğin sıfır karbon ekonomisine uyumlu hale getirmek için cesur adımlar atmasını gerektirir.

Aşağıda, bu dönüşümü yönlendirecek temel azaltım stratejileri ve eylem alanları yer almaktadır:

Enerji Verimliliği ve Yönetimi: Bu, daha iddialı ve uzun vadeli karbonsuzlaştırma girişimlerine yeniden yatırılabilecek anlık maliyet tasarrufları yaratmak için temel kaldıraçtır. Enerji yönetimi sistemlerine, daha verimli ekipmanlara ve süreç iyileştirmelerine yatırım yapmak, hem sera gazı emisyonlarını hem de operasyonel maliyetleri doğrudan azaltarak çift yönlü bir fayda sağlar.

Yenilenebilir Enerjiye Geçiş: Net sıfır hedefine ulaşmak için fosil yakıtlara dayalı enerji tüketimini sonlandırmak esastır. Şirketler, RE100 gibi girişimlere katılarak %100 yenilenebilir enerji hedefleri benimsemelidir. Bu hedefe ulaşmak için, Yenilenebilir Enerji Sertifikaları (RECs) veya Menşe Garantileri (GOs) gibi sözleşmesel araçların satın alınması (Kriter C27) veya şirketin kendi tesislerinde yenilenebilir enerji üretim kapasitesi (self-generation) oluşturması gibi stratejiler izlenebilir.

Tedarik Zinciri ile İşbirliği: Bu, değer zincirini riskten arındırmak ve operasyonel sürekliliği sağlamak için birincil mekanizmadır. Sürdürülebilir tedarik politikaları geliştirmek, tedarikçileri kendi bilimsel hedeflerini belirlemeye teşvik etmek ve daha düşük karbonlu alternatifler için onlarla birlikte çalışmak, Kapsam 3 emisyonlarını etkin bir şekilde azaltmanın tek yoludur.

İnovasyon ve Ürün/Hizmet Yeniden Tasarımı: Net sıfır, mevcut ürün ve hizmetlerin Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (Life Cycle Assessment – LCA) etkilerini yeniden düşünmek için bir fırsattır. Daha düşük karbonlu veya geri dönüştürülmüş malzemeler kullanmak, üretim süreçlerini daha verimli hale getirmek ve döngüsel ekonomi prensiplerini benimseyerek ürünlerin ömrünü uzatmak veya yeniden kullanımını sağlamak, hem emisyonları azaltır hem de şirkete yeni pazar fırsatları sunar.

Dijital Karbonsuzlaştırma: Dijital teknolojiler, karbonsuzlaştırma çabalarında kilit bir rol oynayabilir. Akıllı sistemler ve veri analitiği, operasyonel verimliliği artırarak enerji tüketimini optimize edebilir. Aynı zamanda, şirketin kendi Bilişim Teknolojileri (BT) altyapısının karbon ayak izini ölçmek ve azaltmak da (örneğin, daha verimli veri merkezleri kullanmak) önemli bir azaltım potansiyeli sunar.

Bu derin azaltım çabaları, bir şirketin emisyonlarını %90 veya daha fazla oranda düşürmesini hedeflese de, bazı emisyonların tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmayabilir. Bir sonraki aşama, bu kaçınılmaz kalıntı emisyonların nasıl yönetileceğini ele alacaktır.

6.      Nötralizasyon ve Değer Zinciri Ötesi Katkı

Bir şirketin net sıfır hedefine ulaşma yolculuğu, değer zinciri içindeki emisyonları bilimsel olarak mümkün olan en derin seviyeye indirmekle tamamlanmaz. Son adımlar, bu çabaların ötesine geçerek hem kaçınılmaz emisyonların etkisini ortadan kaldırmayı hem de küresel iklim eylemine ek katkıda bulunarak liderlik göstermeyi içerir. Nötralizasyon ve değer zinciri ötesi azaltım, şirketin taahhüdünü tamamlayan ve iklim üzerindeki nihai etkisini sıfırlayan stratejik unsurlardır.

6.1 Kalıntı Emisyonların Nötralizasyonu

Uzun vadeli bilime dayalı hedeflere ulaşıldıktan sonra bile, teknolojik veya pratik kısıtlamalar nedeniyle bazı emisyon kaynakları (“kalıntı emisyonlar”) varlığını sürdürebilir. Net sıfır durumuna ulaşmak için bu kalıntı emisyonların etkisinin dengelenmesi gerekir.

SBTi Tanımı: SBTi’nin net tanımına göre (Kriter C28), nötralizasyon, bu kalıntı emisyonları dengelemek için karbonu atmosferden kalıcı olarak uzaklaştıran ve depolayan faaliyetlere yatırım yapmayı gerektirir. Bu, atmosferdeki sera gazı konsantrasyonunu net olarak azaltan bir eylemdir.

Denkleştirmeden Farkı: Bu kavram, geçiş sürecinde kullanılan ve genellikle emisyon önlemeye veya azaltmaya dayalı (örneğin, bir yenilenebilir enerji projesini finanse ederek fosil yakıt kullanımını önlemek) geleneksel karbon denkleştirme (offsetting) projelerinden temel olarak farklıdır. SBTi uyumlu nötralizasyon, net sıfır hedef tarihine ulaşıldığında ortadan kaldırılamayan emisyonları dengelemek için yalnızca atmosferden kalıcı karbon giderimini (permanent carbon removal) kabul eder.

Somut Örnek: Bu tür bir karbon giderme teknolojisine örnek olarak, bitkisel atıklardan üretilen ve karbonu toprağa hapsederek hem atmosferden CO₂ çeken hem de tarımsal verimliliği artıran biochar (biyokömür) verilebilir.

6.2 Değer Zinciri Ötesi Azaltım (BVCM)

SBTi, şirketlerin kendi değer zinciri emisyonlarını azaltma sorumluluklarını yerine getirmenin yanı sıra, daha geniş bir etki yaratmalarını da teşvik eder.

Gönüllü Liderlik: Şirketlerin, küresel net sıfır geçişini hızlandırmak amacıyla değer zincirleri dışındaki iklim projelerine yatırım yapmaları SBTi tarafından güçlü bir şekilde tavsiye edilmektedir (Tavsiye R10). Bu, şirketin iklim değişikliğiyle mücadelede proaktif bir lider rolü üstlendiğini gösterir.

Azaltım Hedeflerine Ek Olarak: Burada kritik olan nokta, BVCM faaliyetlerinin şirketin kendi bilimsel azaltım hedeflerinin yerine geçmemesidir. Bu eylemler, zorunlu emisyon azaltım taahhütlerine ek olarak yapılmalıdır. Şirketler, BVCM yatırımlarını kullanarak kendi emisyon azaltım hedeflerindeki eksiklikleri telafi edemezler.

Bu son adımlar, şirketin net sıfır taahhüdünün bütünlüğünü sağlar. Ancak bu çabaların güvenilirliği, tüm sürecin şeffaf bir şekilde raporlanmasına ve sürekli olarak denetlenmesine bağlıdır.

7.      Raporlama, Doğrulama ve Sürekli İyileştirme

Net sıfır taahhüdünün güvenilirliğini sağlamlaştıran ve statik bir vaadi dinamik, hesap verebilir bir kurumsal sürece dönüştüren mekanizma; şeffaf raporlama, düzenli gözden geçirme ve sürekli iyileştirme döngüsüdür. Bu son aşama, net sıfır yolculuğunun statik bir varış noktası değil, şirketin iklim stratejisinin inanılırlığını pekiştiren ve yaşayan bir süreç olduğunu garanti altına alır. SBTi, bu sürecin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini sağlamak için net kurallar belirlemiştir.

SBTi’nin temel raporlama ve gözden geçirme gereklilikleri şunlardır:

Yıllık Raporlama: Şirketler, en güncel sera gazı envanterlerini ve onaylanmış bilimsel hedeflerine yönelik kaydettikleri ilerlemeyi yıllık olarak kamuya açık bir şekilde raporlamakla yükümlüdür (Kriter C30). Bu raporlama, şirketin web sitesi, yıllık sürdürülebilirlik raporları veya CDP gibi uluslararası kabul görmüş platformlar aracılığıyla yapılabilir. Şeffaf raporlama, yatırımcılar, müşteriler ve diğer paydaşlar için güven oluşturmanın temelidir.

Zorunlu Hedef Gözden Geçirmesi: İklim bilimi ve en iyi uygulamalar sürekli olarak gelişmektedir. Bu dinamizme uyum sağlamak için, şirketlerin tüm aktif hedeflerini, en son SBTi kriterleriyle tutarlılıklarını sağlamak amacıyla en az 5 yılda bir gözden geçirmeleri ve gerekirse yeniden doğrulatmak üzere sunmaları zorunludur (Kriter C32). Bu, hedeflerin zamanla geçerliliğini yitirmemesini ve her zaman en güncel bilimsel verilerle uyumlu kalmasını sağlar.

Hedefin Yeniden Hesaplanmasını Tetikleyen Durumlar: Belirli kurumsal değişiklikler, mevcut hedeflerin geçerliliğini etkileyebilir ve yeniden hesaplanmasını gerektirebilir. SBTi kriterlerine göre (Kriter C33), aşağıdaki durumlar hedeflerin yeniden hesaplanmasını ve doğrulanmasını tetikler:

  • Şirket yapısında önemli değişiklikler (birleşme, satın alma, elden çıkarma gibi).
  • Temel yıl emisyonlarını veya hedef kapsamındaki emisyonları etkileyen envanter hesaplama yöntemlerindeki güncellemeler.
  • Temel yıl emisyonlarında %5 veya daha fazlaönemli değişikliklere yol açan hataların veya kümülatif hataların keşfedilmesi.

Bu sürekli raporlama, doğrulama ve iyileştirme döngüsü, bir şirketin net sıfır taahhüdünü güvenilir ve dinamik bir stratejiye dönüştürür. Bu, yalnızca bir uyum egzersizi değil, aynı zamanda değişen koşullara adapte olma ve iklim liderliği yolunda kararlılıkla ilerleme yeteneğidir.

8.      Sadece Bir Hedef Değil, Bir Dönüşüm Yolculuğu

Net sıfır yolculuğu; yakın vadeli hedeflerle acil eylemi teşvik eden, uzun vadeli hedeflerle derin dönüşümü sağlayan, nötralizasyonla kalan etkiyi sıfırlayan ve değer zinciri ötesi azaltımla küresel çabaya ek katkı sunan bütüncül bir stratejidir. Bu yolculuğun her aşamasında öncelik, daima bilim temelli ve derin emisyon azaltımı olmalıdır. Bu dört unsurlu strateji, Giriş bölümünde belirtilen uyumsuzluk ve yatırım kaybı risklerini doğrudan yönetirken, inovasyon ve rekabet avantajı fırsatlarının da kapısını aralar.

Bu dönüşümü gerçekleştirmek şüphesiz zorlu olacaktır. Ancak önümüzdeki on yıl, küresel ısınmayı göreceli olarak güvenli seviyelerde tutmak için son şansımız olabilir ve bu, hepimizin birlikte yüzleşmesi gereken bir meydan okumadır. Şirketler için net sıfır yolu, sadece iklim için atılması gereken bir adım değil, aynı zamanda ticari dayanıklılıklarını ve uzun ömürlülüklerini güvence altına alacakları kaçınılmaz aynı zamanda da aynı zamanda uzun vadeli ticari dayanıklılık, operasyonel verimlilik, pazar liderliği ve inovasyon için tasarlanmış bir yol haritasıdır.

Bu yolculuk, şüphesiz zorluklar içerecektir ve önemli bir kaynak yatırımı gerektirecektir. Ancak, proaktif olarak harekete geçmenin getireceği ticari faydalar ve eylemsizliğin yaratacağı riskler göz önüne alındığında, bu, gezegenin, toplumun ve nihayetinde işletmenin kendi uzun vadeli refahı için zorunlu ve paha biçilmez bir yatırımdır. Bu yola çıkan şirketler, sadece geleceğe uyum sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda o geleceği şekillendiren liderler olacaklardır.